11 Kasım 2013 Pazartesi

İPEK'çe


Sevginin ilk adımları Sultanahmet meydanında oyalarla buluşuyor. İpek yoluna tarihin sayfalarında adım atmış kim varsa geldi İstanbul’a. Görmedik! Onların etekleri, kaftanları, çıplak ayakları sessizce bakındı. Özlemle göğe çevrildi eller. Dua şifa bulsun diye insanlar. Kim unutur geçmişi yaşam savrulur. Zorluklar bizim için. Uyandığımız her an bakışıyoruz tahtayla. Marco Polo geçmiştir mutlaka. Şimdi hava esintili. Üşümüyorsanız bilin tığların, kurulan yeni arkadaşlıkların hatırına. Ahşap konakların asma kilitleri bile orada. Hadi dokunun!

Yol, buluşma ve birliktelik…

Karşılaşınca güzelleşiyor insan. Birbirinin dilini duyduğunda elini uzatmasını öğreniyor. Sultanahmet’te küçük, ahşap evciklerde 31 Ağustos’ta coşkuyla başladık. Eylül haşmetiyle çaldı bizi.
İstanbul’un farklı noktalarında sergiler, konserlerle büyüyen çalışmanın konukları Dünya’nın her köşesinden  gelen büyüklü küçüklü “onlar”. Biraz diğerleri belki “ötekiler”…kaynaştık. Anlamadan değdik ve başladı değişim.
Kendilerini hatırlayanların buluşması...


Onlar yaşamı besleyen en önemli basamaklardan biri öğrenme duygusuyla yaklaşıyorlar ve kalıyorlar. Yaklaşık 50 ülke ve 10.000 sanatçıyla 21. Yüzyıl insanının yüreğine komşuluk tohumları ekildi. Kış geliyor diyorlar. Soğuk! Varsın buyursun. Ona da yeter suyumuz seviyoruz seni.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kore Kültür ve Turizm Bakanlığı ve toplam 18 kuruluş inanılmaz bir iş birliği içinde herkesi  barışın kanatları altına almışlar. Broşürlerinde KÜLTÜR EXPO 2013 ile ilgili neler söylemişler neler?
Dünya’nın kültür yoluyla bir araya geleceği ve hayalleri yaymak için birlikte ilerleyeceği anlamına gelir …
Aynı kentte aynı ülkede yaşamakla sınırlı değiliz. Sevmek gitmenin ev sahibi. Kalmaksa seni diğerini dinlemek ve anlamaya çalışmakla bütün.
Ağustos ve Eylül şimdi iki sevgili dimdik. İpek Yolu evlerinin sokaklarındaki türküler, halk oyunları, yemek kokusu, koşuşmalar, telaş ve bakışlar hâlâ orada. Biz bıraktık. Sakındık, sakladık sizi geçmişin şefkâti. Yüzünüze dokundukça sızlayacak parmak uçlarınız. İşte o biziz sohbetin incelikleriyle. Gitmedik bilesiniz.

Duyan okuyan gözlerin iyiliği eksilmesin yaşantımızdan.


Kapının önündeyiz...konuşmanın hece hece başladığı günler...

Sevgimizle…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder